18 Ağustos 2013 Pazar

İlk Basın Açıklamam: Tesettüre girme kararıma dair bilgilendirme.

Buraya neden yazdığımı bilmiyorum, bu yazı burada dursun.
...
Sevgili okuyucu, belki de sevgili dost, belki de benimle sokakta karşılaşma ihtimali olan tanıdık. Bilmen gereken birkaç şey var.
...
Bu yaz güzel bir yaz yaşadım aslında. Bol bol okudum, bol bol öğrendim.
Birçok şey öğrendim.
Birçok şey öğrendim.
Birçok şey öğrendim.
...
Bu sayfada bütün siyası görüşlerden uzak, herkesi kucaklayan bir bakış var. Doğrudur. Ancak dini görüşlerimi, yaşantımı burada ne kadar yansıttım emin olun hatırlamıyorum.
Evet, çok şükür ki bir müslümanım. Allah'ın varlığına, birliğine ve Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin onun elçisi olduğuna iman edenlerdenim.
İnandığım din, Kur'an-ı Kerim ile bize birtakım emirler, yaşantı şekili önermiş. Miş diyorum, çünkü bir müslüman olarak hiç bilmeden küfre girerek dinimi yaşadığımı sanmışım. İnandığım ahiret hayatını unutmuşum. Beni yaratan Allah'tan korkmayı unutup kullarından korkar olmuşum. Bilmiyordum.
A, bu Kur'an'da yok dediğim çoğu konunun aslında var olduğunu, hiç bilmeden küfre girdiğimi gördüm.
Tesettür Kur'an'da var. Kur'an'da örtülü olarak anlatılanları bize açıklamak için görevlendirilen Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin görevini şüphesiz layıkıyla yerine getirmesi ile bu örtük surelerin ne anlattığını anlıyoruz. "Tam olarak örtünün denmiyor." diyorduk ya, o öyle değilmiş. Okuyup bunu öğrendim.
Celaleyn, Medarik kaynaklı bir yazıda Nur suresinin 31. ayetinde: "Mümin kadınlara söyle, gözlerini [yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı hariç, [Kolye, küpe, bilezik, kına, sürme gibi] ziynetlerini [ve ziynet taktıkları baş, kulak, kol ve ayaklarını] göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!" buyruluyor.
Gayet açık diye düşünüyorum.
...
Bir ayet örneği vereceğim, daha fazla yazıyı uzatmamak için.
...
Artık sizler de biliyorsunuz ki inandığım dini her zaman en güzel şekilde yaşamaya çalışan ben bir adım ileriye giderek tesettüre girmeye karar verdim. Emin olun ki o kadar kolay ve ha denince verilen bir karar değil. Son üç dört senedir kafamda olan ve bir türlü kendimi hazır hissetmediğim bu konu artık beni gittikçe daha çok oyalayan ve ihtiyaç duymamı sağlayan bir hal aldı. Bu kararı verdiğim için yaşadığım huzuru anlatmak aptallık olur.
...
Eklemeden geçemeyeceklerim: Tesettüre girince;
Cemaatçi olmadım hemen, herhangi bir cemaatin aracılığına ihtiyaç duymadan okuduklarımla Allah'a uzanmaya çalışıyorum.
Herhangi bir siyasi parti için değil kendi vicdanım için bu kararı vermiş oluyorum. Hükümette hangi partinin olduğu bu kararı etkileyecek bir değişken değil.
Sağcı olmadım. Birkaç yazı önce aktardığım gibi. Sağı da solu da ve artık aynı zamanda apolitikleri de kucaklayan hümanist bir anlayışla siyasete bakıyorum. Bunu saygısız sempatizanlara karşı korumak ne kadar zor olsa da...
Gerici olmadım. Aksine daha aydın ve açık olduğumu hissediyorum. Düşündüğüm ve hissettiğim gibi yaşamaya başlayacağım için. Bu ayrı bir keyif veriyor.
Değerlimin baskılarına cevap vermiş olmadım. Hani herkesin ilk sorduğu soru: "O mu istiyor?". Yok efendim. İnsanın başka birinin isteğine göre hayatının şeklini değiştirmesi olası bir şey mi? Bu insanın aklına yatıyor mu? Fikrimden hiç haberi yokken öğrenip sevinen bir sevdiğim var benim, bu konu onun "baskı" yaptığı bir konu değil. Bu konu zaten baskıyla olabilecek bir konu değil. Her neyse, bu yazının maneviyatına bu kısım pek uymadı sanırım. Yine de eklemekte fayda vardı, dursun burada.
Örümcek kafalı olmadım.
Beyinsiz olmadım.
Kafasında bir kilo türbanla, hani şu "giyinik çıplaklar" diye tabir edilenlerden olmadım.
Ve daha birçok önyargı ile yakalaşacağınız o tuhaf şeylerden olmadım.
Olmayacağım da.
...
Korkumu da not düşeyim, sonra bu yazıyı göstererek anlatırım başıma gelenleri. Yukarıda eklemeden geçemeyeceğim dediğim sınıftaki insanlar arasında sayılmaktan oldukça korkuyorum.
Umarım...
...
Görüşleriniz ne olursa olsun belki de bu yazı sayesinde artık tesettürlü her kadının siyasi simge ya da aksesuar olarak tesettüre girmediğini, kimilerinin de inanarak bunu yerine getirdiğini anlamışsınızdır.
En azından bu ilk basın açıklamam bu işe yarasın.
...
Kararımı en kısa sürede uygulamak niyetindeyim, bir maaşımı alayım da... Alışverişimi yapayım da... Malum, bir önceki hayattan kalan kıyafetler pek bir işime yaramıyor...
...
Buraya dek okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Saygı ve saygı ve de saygı bekliyorum, hepsi bu.
...
İyi okumalar dostlar.

16 Ağustos 2013 Cuma

Siz buna melankoli deyin ben de kısaca AGBHBD diyeyim.


(Fotoğraf: National Geographic Türkiye FB sayfasından Ali İhsan Gökçen'den.)
Bol tırnak işaretli yazı, dikkat.
...
Akşam güneş batınca...
Hissedilen berbat duygu...
Derdim bu duygu değil.
Duyguyu hissetmiş olmak da mühim değil, mühim olan kimsesizlik.
Ah dünyada ne yalnızım demek, çok yavan yahu! Amacım bu da değil.
...
Çok kalabalığım ve bu kalabalık içinde çok yalnızım. Eminim siz de ben de duymaktan sıkıldık.
Derdim bu da değil.
...
Evet koskoca dünyada sadece bir tane bedenimiz olduğundan mezarda da yatakta da yemek yerken de ağlarken de güzel bir manzara izlerken de... Virgül falan yok!
Mühim olan bu değil ki!
...
Hani "en son"sundur.

Önem verilmediğini görebilirsin, hani başkalarına verilen önemden. Sorun "diğerlerine" verilen değer de değil ki okuyucu!
Sorun diğerleri değil ki! Sorun biziz!
...
Olmasa da olur.
Hani ünlü düşünür der ki "kenar süsü".
Olsa iyi olur ama olmasa da olur.
Nasıl olur?!
Böyle insanlarız.
Olmasak bir şey ifade etmiyor.
Olmasak dönüp de biri demez ki "Ayol onlar nerede?". Demezler dostum. Dostum mu? Dost diye bir şey var mı hey "güzelim"! Herkes için değil mi ki "olmasa da olur".
Yahu sen kimsin ki bana, biz olmasa da olur diyerek bakarsın.
Değer görmek için illa ki haydi şu genel geçer deyimi kullanalım, değer vermemek mi gerekiyor? Anı paylaştıkça ne de çok gözden düşüyorsun ey insanlık?! Hatıra biriktirdikçe ne de çok gözden düşüyorsun ey dostluk!
...
Olsun be cancağızım. Biz bize yetmiyor muyuz şu "koca dünyada"?
Sen orada, aptal bir dizi setinde terini akıta akıta paranı kazanma derdinde, ben senin derdinden hallice...Biz yetiyoruz yahu birbirimize! İki kişilik bir lezzet bu.
Olmasa da olur, diyebilen herkes olmasa da olur. Değil mi?
...
Döngüye girdik. Ölene dek de çıkamayacağız.
...
Evlen, çocuk yap, büyüt, çok para kazan, emekli ol, öl. Öl!
...
Olsun be cancağızım. Değerlim.
Ben kararımı verdim.
Olmasalar da olur.
BSKO.