23 Şubat 2014 Pazar

Nişanlılık Duygudurumları

17 Kasım artık her zamankinden daha anlamlı bir hal aldı bizim için ve evet sonunda nişanlı olma şerefine nail olduk.
Peki ya sonra?
Nişanlı olma durumu sadece eline bir alyans takmakla bitmiyor. Hazırlık yapıyorsanız ayağınızı denk alın derim.
...
Bu yazımda, siz değerli okuyucularıma, ki varlığınızdan kimi zaman şüphe etsem de hayalimde birilerine sesleniyor olmak (ki bu kişi genelde kendim oluyorum) güzel, nişanlı olma durumunun artılarını ve eksilerini aktaracağım. Maksadımı tam olarak yerine getirmek için uzun bir yazım süreci geçirdim.
Saygılar.
...
Nişanlandıktan sonra karşınıza çıkan ilk tuhaf durum ilişkinizin toplumsallaştığını görmeniz oluyor. Etrafınızdaki neredeyse herkes ilişkinize burnunu sokma hakkı buluyor. Yorumlar, fikirler, akıl vermeler... Herkes ilişki uzmanı, aşk doktoru ve evlilik terapisti! Dikkat! Bakıyorsunuz iki kişilik sandığınız ilişki onlarca parça olmuş.
İlişkiyi psikolojik olarak buna hazırlamak gerek. Bize kimse bunu söylememişti. Neyseki kendi refleksimizi geliştirdik, herkesi kapıdışarı ettik. İyi de oldu. Dışarıdaki insanlar daha az duyuluyor. Rahat olun.
...
İkinci durum evlilik baskıları.
Üzgünüm dostum. Her nişanlanan bir gün evlenecek! Her nişanlı, evliliği tadacak! (Kih kih de kih kih!)
Bu sorulara cevap verme yürekliliği gerekiyor. Hele ki belirli bir tarih yoksa, evlilik sizin için sadece toplumsal bir onay mekanizmasıysa hepten dikkatli olmalı. Cevaplar çoğu geleneksel kafaya uymayabilir.
Erteledik. En güzel cevap.
...
Bir diğer durum ise sınırların genişleme durumu. Eskiden "sevgili" başlığı altında edinilemeyenler şimdi, nişanlıyken konu bile edilmiyor. Her cümlede ondan bahsetmek azgınlık değil eşine düşkünlük olarak algılanıyor. En lezzetli tarafı bu.
...
Diğer lezzetli tarafı artık "resmen" toplumda çift olma durumu... Sokakta belirli yerlerde el ele gezerken size yönelen çirkin bakışlar parmağınızdaki yüzüklerin görülmesi ile sevecen ve daha iyi niyetli bakışlara dönüşüyor.
Ne tuhaf! Alt tarafı bir metal! Çelik! Element! Altın! Her neyse. Duygularınızdan daha değerli oluyor toplumsal kabul için. Halbuki ölünce kalacak olan tek şeyimiz duygularımız.
Toplumsal kabulün canı cehenneme, demek isterdim. Çoğu zaman öyle olmuyor ama... Yine de çok kulak asmamak gerek. Ne demiştim; dışarıdaki insanlar daha az duyuluyor.
Bunları göz ardı edersek... Toplumsal kabul ile artık her yerde alenen yaşanabilen bir aşk güzel şey. Tadının çıkarılması gereken keyifli bir dönem bu. Harika bir dönem.
...
Belki de ömrünüzün sonuna dek bir daha hiç yaşamayacağınız bir dönem.Yaşasanız da her zaman aynı kişi ile aynı duygularla yaşayamayacağınız zamanlar. Hadi diyelim aynı kişi ile bir daha yaşadınız aynı yaşta olmayacaksınız... Yani hiçbir zaman her şey aynı olmayacak.
Hiçbir şey!
Bu nedenle her şeyin tadını çıkarıp, eğer inanıyorsanız Allah'a, inanmıyorsanız olanlara şükredin; mutlu olun.
...
Bir de söylemeden geçemem.
Elinizde, her an, sevdiğinizin varlığını yansıtan sapsarı dikkat çekici bir şey... Ummadığınız bir anda aklınıza tuhaf hayaller düşürebiliyor.
Bence en güzeli.
...
Tabi bir de sevmediğiniz ya da tanımadığınız biriyle nişanlı olmak var ki ben ona girmeyeyim. Yazının konusu "birbirine aşık insanların nişanlı olma durumu" olsa daha doğru olacaktı sanırım.
Pardon, geç ekledim.
...
Sonuç; nişanlılığın keyfini çıkarın. Nişanlı değilseniz bu yazıyı okumasanız da olurdu.
Pardon, geç söyledim.
...
Kitabı ve az tüketimi ihmal etmeyin.
Sevgiler.