9 Aralık 2014 Salı

Bitmeyen yıl dönümleri için altın değerinde bir fikir.


Arkadaş, biz insanlar ne kadar da karmaşık yaratıklarız.
Karmaşığız.
Bu da bizi tadımızdan yenmez yapıyor.
Muhteşemiz.
Çok şükür.
Doğum yıl dönümü, ölüm yıl dönümü, evlilik yıl dönümü, nişan yıl dönümü... Pardon! Sonuncusunu ben uydurdum!
Bütün bunları bir ilişki açısından ele alacak olursak...
Tanışma yıl dönümü.
Sevgili olma yıl dönümü.
İlk tiyatroya gitme yıl dönümü.
İlklerin hepsi için ayrı ayrı yıl dönümleri.
Aman Allah'ım!
Kutla kutla bitmiyor.
Her ay ya da her hafta hediye almak ve vermek için bir sebep.
Ve tabi, sonucunda evleniyorsun.
Bitiveriyor bütün yıl dönümleri.
Bu da karmaşıklığımızın başladığı yer.
Harikayız!
Evlenince pat!
Sadece bir yıl dönümü kalıyor elinde.
E, bu çok kârlı.
Hemen evlen kurtul dostum.
Yoksa ne can dayanır ne cüzdan.
Sevgiler.

5 Aralık 2014 Cuma

"Lamiel"e saygı duruşu: Normandiya'da başlayan ve Trabzon'da biten bir hikaye


"Kont o geceki utancını hiçbir zaman unutamadı. Lamiel'in onu aldatmalarına önce ses çıkarmazken sonra sonra bunu gururuna yediremedi. Ne kadar "Normandiyalı" da olsa kadınıydı.Ablasının yanına dönmekte buldu çareyi. Lamiel'i beş parasız bırakmıştı.
O yokken, Lamiel onu aldatmaya devam ettiğini sanıyor bir yandan da Papaz Clement ile görüşmeye de devam ediyordu. Clement farkında olmadan Lamiel'in keskin zekasını farklı bir konuya çeviriyordu: Felsefe.
Lamiel Kont'un onu terk etmesinin ardından yaşamak için yine birkaç asille ve bir fırıncı ile sevgiyi denedi ama okuduğu kitaplar ona gitmesini söylüyordu.
Bir mayıs sabahı Clement ile vedalaşarak doğuda, ormanların arasında bir manastıra gitmeye karar verdi. Yolculuk tam bir ay sürdü.Bu çetin yolculukta yanında hep çoban püskülü vardı.
Manastırda bol bol okuma ve sorgulama fırsatı buldu. Dünyayı, varoluşu ve sebepleri sorguladı.
Manastırda seneler sonra yetiştirdiği öğrencilere yaşanmış hikayelerle güzel dersler verdi ve orada yaşadı, yaşadı. Sevgi artık bir anlam ifade ediyordu, sevgiydi.
Manastır dağların üzerine oyularak inşa edilmiş bir harika yapıydı. Burada her şeye şükretme fırsatı buluyordu. İnsanların ruhlarını tanrıya vermek için günlerce tırmandığı o yolu şükürle izlerdi her gün. Herkes hayatı boyunca bir yokuştan tırmanıyordu, o da tırmandığı yolun sonundaydı.
...
Kim der ki Lamiel şimdi Trabzon'da uyuyor.

20 Ağustos 2014 -  Ankara"

Gayet naçizane ve ukalaca yazdığım ve affınızı dilediğim bir yazım daha. Stendhal'ın vefatının ardından yarım kalan kitabı Lamiel için tuhaf bir fikir geldi aklıma ve sizinle paylaşmak istedim.
...
Lamiel'in fotoğrafını internette ararken de Lamiel isimli Japonya'dan buralara seslerini duyuran bir rock grubu buldum. İlgilenenlere.
Rock forever!