http://www.facebook.com/video/video.php?v=404270749532&ref=mf
Bu şarkı hatırlattı bana olanları bitenleri... Neler yaşadık gökyüzünün altında, düşünmeyeli uzun zaman olmuş... Öyle bir anda...
Dün gece, bilenler bilir, meteor yağmuru vardı güzel gökyüzümüzde. İzleme fırsatınız olduysa bol bol dilek tutmuşsunuzdur. Aman söylemeyin ne dilediğinizi, herkesin dileği kendisinde kalsın. Böyle dâhã özel. Biz dün gece ne yaptık?! Ailecek terasımıza geçip attık minderleri yere, pikelerimizi üzerimize alıp izlemeye başladık gökyüzünü, saatlerce... Tam yedi tane gördüm, şaka değil. Yedi tane. Kimseyi inandıramadığım bir şey daha gördüm ancak anlatsam mı onu düşünüyorum. Yaptığım araştırmalar sonucunda herhangi bir yere meteor da düşmemiş ancak ben gördüm bir "şey". Süzülerek indi gökyüzünden aşağı doğru bir meteor. Gördüm yahu! Neyse, bu yazıda konum bu değil.
Gökyüzünü izlerken düşündüm kafamdakileri... Yepyeni kararlar, elde kalanlar, düşünceler, umutlar ve en önemlisi huzur kıpırtıları. Gökyüzüne saatlerce bakmak sahiden çok çok iyi geliyor. Bunu bir deneyin bence. Gökyüzündeki yıldızların size olan uzaklığını, ve elinizin ucundaki o boşluğun ne kadar olduğunu bilememenin verdiği garip tedirginliği, o karanlığın ne kadar süreceğini bilememenin sunduğu kuşkuyu... Büyüklüğün ve sonsuzluğun korkusunu, bu korkunun karşısındaki bir böcekten farksız olan küçüklüğünüzü hissedin... Muhteşem oluyor.
Bu düşüncelerin verdiği olgunlukla yedi tane şansın yedisini de kullanmadım, dilek tutmadım. İnatla mı yaptım yoksa gıcıklığına mı bilmiyorum ancak dilek tutmadım. Çünkü her şeyi tertemiz gözlerimin önündeydi. Bir gün ölü bu gökyüzünden geçerek bizi yaratana ulaşacaktım. Bir gün sırtımı döndüğüm şu dünyadan gidecektim eninde sonunda. Yıldızlar benden büyüktü, benden daha güçlü ve rahattılar. Karışanları görüşenleri yoktu. Aşık da olmuyorlar dost da edinmiyorlardı. Onların bu yücelikleri karşısında dilek tutmak çok acizceydi. Belki de en yücesi buydu, kendime yakıştıramadım.
Yeni kararlarımı, düşüncelerimi buraya yazıp sayfalar dolusu laf kalabalığı yapmak derdinde değilim. İçimdeki huzuru size bulaştırsam yeter de artar bile benim için. Yaz sıcağında sığındığım bu karanlık gökyüzünden sizlere bir nebze olsa serinlik sunabilirsem ne mutlu bana. Tek derdim bu.
Ey gidi meteor yağmuru! Sen nelere kadir oldun bir ana bir bilsen. Geçen onlarca meteor bana bu düşünceleri vereceklerini bilseler ne yaparlardı acaba?! Dünyanın etrafında birkaç tur attıktan sonra selam çakıp mı giderlerdi yoksa bizim gezegene en uzak mesafeden mi devam ederlerdi yollarına? Neyse, ilgimle onları boğmayayım.
Öyle bir anda esti aklıma... Meteordan girdim geleceğimden geçip terasıma döndüm... Öyle bir geçiyor zaman ki insana gökyüzünde dolaştırırken dilek tutmayı unutturuyor. Öyle bir anda esiyor ki insanın aklına gökyüzü huzurdan geçilmiyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder