25 Aralık 2010 Cumartesi

Sevgilim desen bana...


http://fizy.com/#s/1mjj8v

Kaçıncı sınıfta ya da kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum... Babamla bir gece bu şarkıyı dinlemiştik... İki kelimeden şarkının bütününü çıkarmayı başarmıştım ertesi gün. "Aşkım, ömrüm"den annem ve babam birlikte bulabilmişlerdi şarkının tamamını. Ne ilginç.
Ben hatırlıyorum ama annemler hatırlamıyorlar. Bir cumartesi sabahı (çok romantik başladım şimdi a a...) ikisini de karşıma alıp sordum "Bi şarkı vardı, dün dinledik baba senle. İçinde aşkım, ömrüm diyordu." neydi o diye diye buldurmuştum.
Kendi kendime söylemeyi öğrendiğim bu şarkıyı seneler sonra dinledim. Dokuz muydum on muydum bilmiyorum... Şimdi 2010'un son günlerinde yıllar öncesinden garip bir hatıra geldi buralara... Ne garip...
Bu şarkıyı ne zaman söylesem (dinlesem değil söylesem-ilk kez dinledim çünkü-) dünyayı gökyüzünden izler gibi olurum. Yükselirim, yükselirim, yükselirim... Herkesi... Dostları, canları, arkadaşları, hüsranları, umutları, aşkları, hatıraları, sokakları ayaklarımın ucundan görürüm bir bir. Film şeridi gibi geçiş bu olsa gerek... Neden bu şarkıda olur bilmem. Huzur belki de en çok bunda var. Ya da en çok masumiyet. Ne samimi bir itiraf değil mi? Aşığım inan sana...
Sevgilim de sen bana/ Aşıkım inan sana/ Gözlerime baksana/ Yaktın beni yıllardır/ Ne olur anlasana/ Yalvarırım üzme beni/ Sen de ben gibi yanarsın/ Aşkım ömrüm nerde diye sızlanırsın diye devam ediyor....
İyi dinlemeler... Ya da iyi uçuşlar mı desem?
Bu yazımın yüreğinizdeki son kalan masumiyet parçalarını klonlaması, çoğaltması, büyütmesi dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder