Rüyalara bakış açımı bilen bilir. Hani bilinçaltının dışavurumu, korkuların açığa çıkması vs.
Dün akşam kardeşimle doğduğumuz günlerden alışkanlık kalan boğuşma etkinliğini gerçekleştirirken kardeş, eski bir korkumu yüzüme vurdu; "Arkanda bir şey var!" dedi. Dönüp arkama bakmadan rahat edememem, korkudan terlemem... Sanırım bir psikanalize ihtiyacım var. Ben bu korkularımın on üç yaşımda bittiğini sanıyordum. (On üç yaş candır.)
Bitmemiş.
Her neyse.
Ben bu korkunun rüyama nasıl yansıyacağını düşünerek uykuya dalmışım. Farkında değilim tabi.
Uyanmadan önce öyle bir rüya gördüm ki düşmanım varsa o da görmesin, istemem. Terk edilmek, bırakıp gidilmek fena bir duygu. Bunu rüyanızda üçüncü kez görüyorsanız kuşku duymaya da başlıyorsunuz haliyle.Bu terk edilme duygusu genel olarak rüyaya hakim olan duyguydu. Sorduğum soru şuydu "Yalnız mıyım?". Rüya boyu bu soruyu sorup cevabını bulamadım. Etrafa bakıyordum bu soruyu sorarak. Etraf maviydi, masmavi. Gri olsa korkardım. Ama maviydi şükürler olsun ki. Mavi aşkın rengidir benim topraklarımda, çok şükür.
Uyandım. Yalnız değildim. Yanımda uyuyan kardeşim, uyandıran annem, evdeki babam, telefondaki dostlar ve değerlim, her yerde. Rüyaymış.
Ama arkamdaki bilinmeyen cisme olan korkumun bu kabusa bu şekilde yansıması, sabah kendime gelene kadar dünyada son insan olduğumu sanmam... Travmatik perşembe!
Sanırım bu rüyada çöken bilgisayarımın da etkisi var ama neyseki verilerimi kurtardım, müjdeler olsun.
En iyisi rüya tabirlerine bakmak.
Sevgili okur, eğer bu satıra kadar gelmişsen; senle bu kadar içsel yazı paylaştığım için mutluyum bunu söylemek istedim. Anlamamış, küçümsemiş, alay etmiş, yüce görmüş, bu yazıya dair bir halt etmiş olabilirsin. Anlarım. Ama bu en içsel yazımda artık bu sayfadaki birkaç kişilik okuyucu kitlemle bir bütün olduğumu hissetmiş bulunmaktayım. (Sevgi kabarması yaşayan yazar burada ağlar (!)) Orada bir yerde bu yazıyı okuyorsun, biliyorum sevgili okuyucu. Hadi kalk Gençlik Parkı'na git sahlep iç. Olduğun yerde bir Gençlik Parkı yoksa gel Ankara'ya sahlep günü yapalım, ayıpsın. Sen bu yazım burasına kadar okuduktan sonra...
Yazıya özel benden alışılmadık bir şarkı: http://fizy.com/#s/1agyql
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder