Malumunuz, öğretmen olunca hele bir de özel öğrencilerin öğretmeni olunca bol bol şamata bol bol eğlence...
Bunlardan birkaçını paylaşasım geldi gecenin bu vakti :)
...
Dört yaşında otizmli bir öğrencim var, erkek. Adanalı ve hafif bir Adana ağzı var öğrencide. Henüz konuşmaya başlamasına rağmen... Derste sevmek için "Ben senin ağzını burnunu yiyeyim mi? Ben senin ağzını burnunu yiyeyim mi?" derken "yemek" eylemini "yimek" olarak algılayan Adanalı öğrencim ne dese beğenirsiniz "Yime! Yime!" :)
...
Benden bir yaş büyük Downlu bir öğrencim var. Bu süslü kızımıza annesi her hafta yeni bir kıyafet alıyor ve her geldiğinde "Anne aldı." diyerek gösteriyor bana kıyafetlerini. Yolda karşılaştık bir gün. Yine bir kıyafetini gösteriyordu bana, ben de "Güle güle giy." dedim. "Görüşürüüüüz!" deyip gitti yanımdan, ben tabi arkasından kahkahalarla gülüyorum :)
...
İki yaşındaki otizmli bir tontişim var, otizmli çoğu öğrenci gibi erkek. Derste Kıymetlimin hediyesi antika mavi taşlı yüzüğün taşına dokunduğu zaman "Diiiiiiit!" diyordum. Hem o eğleniyordu hem de amaçlı birkaç davranış sergilemesini sağlıyordum. Bir gün yüzüğü cebimde unutmuşum. "Diiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiit!" diyerek yüzüğü ellerimde araması bir harikaydı. Bir de bu çocuğun hiç konuşmadığını ve ilk birkaç kelimesinin bu "dit" olduğunu düşünün :)
...
Downlu sekiz yaşında bir öğrencim var, siyah saçlı bembeyaz tenli güzel bir kızımız. Derste sanırım biraz fazla soru sordum, hatlar karıştı bence. Ancak o kendini çok güzel ifade etti "Sanırım tepetaklak oldum!"
...
Bizden bu kadar. Biriktikçe yazarım...
Bizle kalın. Etrafınızdaki engellilere "yaratık" gibi davranmadığınızda bunu yapmış olursunuz. Sevgiler.
*Birçok yazım hatası yapmışım, uyarıldım, düzelttim. Sevgiler. Özür diliyorum hepinizden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder