4 Mayıs 2011 Çarşamba

Kadın mı dedin?

Bugün otobüste, gözümün bir kadını taciz etti, hayvanın biri.
... 
Aslında uyudum ama ağlayarak uyanınca yine kendimi bilgisayarın başında buldum. Bu uykusuz geceler beni daha sorumlu dünya vatandaşı yapacaksa ne mutlu bana. Aslında önce Ankara'da yaşamayı öğrensem bana yeter de artar bile ama Ankara'ya laf edince de büyükşehir belediye başkanı hemen üzerine alınıyor. Konum siyaset değil. Geçiyorum hemen.
Uzun bir aradan sonra adam gibi uyandım. Derse gitmek adı altında otobüse bindim. Hatta paso göstermediğim için takıştığım muavinle, paso aldığım için barış bayrakları çekmiştik. Mutluydum. Bugün çirkin olsam da güneş vardı ya hani, umut.
Boş bulduğum koltuğa oturdum.Daha sonra otobüs dolmaya başladı. Önüm, arkam, sağım, solum... Dolu. Otobüsün boş yerini bir tek muavin görüyordu, keklemiyorsa.
Knut Hamsun'ın Göçebe'sini okuyordum, gözüme bir el ve bir penis ilişti. Yok, adam penisini çıkarıp ortaya koymadı. Pantolonunun içinde oynayıp duruyordu "şeref"! Önce aldırmadım. Kaşınmıştır hacı, dedim, insanlık hali. İki sayfa geçti, karakter sevdiği kadının konağına vardı... Bir baktım adam, önümde oturan kadının omzuna "abanıyor"! Ne yapardınız?
Ayağa kalktım.
"Buyurun siz oturun." dedim.
İçimdense: "La" şerefsiz! Sabah sabah aklında, beyninde ne kadar boşluk var bilmiyorum ama ağzına tüküreyim ki sana hiçbir şey söyleyemiyorum. Şu kadının gözlerindeki korkuyu sana bir gün biri yaşatsa ne yapardın? Şimdi o penisi koparıp eline vermek vardı ama hani ben Polyanna'yım, iyi insanım ya! Hâlâ sana siz diyorum. Keşke küfür etmeyi bilsem de bir güzel tükürsem ağzına!
Demedim.
Adam oturmadı. Otobüsün arkasına doğru ilerledi. Kafasında türban, bir kadın vardı. Mesafesini koruyarak devam etti yoluna.
Önümde oturan kadınla göz göze geldik. Anladım. Anladı. Sustuk ikimizde. Sustuğum için bütün yol kendime kızdım. O ne dedi kendine, bilmiyorum. Ama gözleriyle bana bir minnet uçurdu ki sormayın!
Beyaz sakalları vardı. Yaşı kırktı belki, belki daha da büyük. Dış görünüşünde senelerin emekçisi tipi vardı. Yolda görsem saygı duyardım. Pantolonundaki penisine sahip çıkamayan bir adama, bunu görmesem saygı duyacaktım. Şükredecek ne saçma mevzu değil mi?
Ağlayarak uyandım. Çünküsü; işte.
Bugün bir "adam" bir "kadın"a izinsiz, saygısız dokundu. Bugün bir "adam" bir "kadın"ın hayatına bir travma ekledi. Nedeni? Ben bilmiyorum. O biliyor. Bugün bir "adam" bir "kadın"ı yok etti.
Ellerim titriyor. 
Siz olsanız, ne yapardınız?

2 yorum:

  1. canım eline yüreğine sağlık...buralarda hani ya toprak üstünde kadın olmak zor zanaat...

    YanıtlaSil
  2. Bırak cinsiyeti insan ırkından utandım ben. Ne diyeyim ki daha

    YanıtlaSil